Milli Savunma Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Tuğamiral Zeki Aktürk, İzmir’de gerçekleştirilen EFES-2024 Tatbikatı kapsamında düzenlenen basın toplantısında, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) PKK/KCK/PYD-YPG, DEAŞ ve FETÖ gibi terör örgütlerine karşı mücadelesinin kararlılıkla devam ettiğini ifade etti.
Aktürk, yıl başından bu yana, başta Irak ve Suriye’nin kuzeyi olmak üzere, 44’ü geçtiğimiz hafta içinde olmak üzere toplamda 1092 teröristin etkisiz hale getirildiğini belirtti.
Tuğamiral, birliklerin yeteneklerinin sürekli geliştirildiğini ve sınırların dünya standartlarındaki teknolojik sistemlerle korunduğunu vurgulayarak, “Yıl başından itibaren yasa dışı yollarla sınırı geçmeye çalışan 4661 kişi yakalandı. Bunlardan 7’si terör örgütü üyesiydi. Geçtiğimiz hafta içinde engellenen 1442 kişiyle birlikte, bu yıl içinde engellenen toplam kişi sayısı 56949’a ulaştı.” dedi.
Aktürk, İspanya, İrlanda ve Norveç’in Filistin Devleti’ni tanıma kararlarını anımsatarak, “Uluslararası Adalet Divanı’nın, İsrail’in Refah’a yönelik saldırılarını durdurması ve Refah sınır kapısını insani yardımlar için derhal açması yönündeki ihtiyati tedbir kararını memnuniyetle karşılıyoruz. İsrail’in bu karara derhal uymasını ve uluslararası toplumun aktif bir tutum sergilemesini bekliyoruz.” şeklinde konuştu.
Aktürk, İsrail’in Refah’a saldırılarını sürdürdüğünü ve çadır kamplarda yaşayan yerinden edilmiş Filistinlileri öldürdüğünü hatırlatarak, “Çocukların ve anne karnındaki bebeklerin öldürülmesinin hiçbir meşru sebebi olamaz. İsrail, toplu katliamlarına derhal son vermelidir. İsrail’in saldırılarını durdurma yönünde alınan kararlar yeterli değil. Filistinliler için acı ve zulmün son bulması adına bölgede kalıcı çözümler bulunmalı ve uygulanmalıdır.” ifadelerini kullandı.
Tuğamiral, TSK’nın her geçen yıl sayısı ve kapsamı artan tatbikatlarla karada, denizde ve havadaki etkinliğini ve caydırıcılığını artırdığını belirterek, EFES-2024 Tatbikatı‘nın Türkiye’nin ev sahipliğinde, Ege Ordusu Komutanlığı’nın yönetiminde, dost ve müttefik ülkelerin katılımıyla icra edildiğini bildirdi.
EFES-2024 Tatbikatı‘nın, TSK’nın en büyük birleşik ve müşterek tatbikatlarından biri olduğunu ve 45 ülkeden gözlemci, birlik ve unsurların katılımıyla yaklaşık 11 bin personelin yer aldığını aktaran Aktürk, tatbikatın Teröristle Mücadele Harekatı, Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı, Bahar Kalkanı Harekatları ve Pençe Serisi operasyonlardan elde edilen tecrübelerin muharebe sahasına yansıtılması, hibrit harekat ortamının esas alınması, meskun mahal muharebeleri, Özel Kuvvetler ile gece denizden ve havadan sızma, baskın ve kritik personelin kurtarılması gibi hususlarda geçmiş yıllardaki tatbikatlardan farklılıklar gösterdiğini belirtti.
Aktürk, tatbikatın amacının, birleşik ve müşterek harekatta karargah ve birliklerin askeri imkan ve kabiliyetleri, harbe hazırlık seviyeleri ve komuta kontrol usullerinin geliştirilmesi olduğunu ifade ederek, “Tatbikat, katılımcı ülkelerin kara, deniz ve hava kuvvetleri envanterindeki silah ve araçların denenmesi, siber savunma farkındalığının artırılması, asimetrik tehditlere karşı koyma ve hibrit harekat icra etme kabiliyetlerinin geliştirilmesini amaçlamaktadır. Jenerik bir senaryo kapsamında topçu atışları ile desteklenen amfibi harekat icra edilmekte; hedefler kara ateş destek vasıtaları, savaş uçakları ve taarruz helikopterleri ile vurulmaktadır.” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın liderliğinde geliştirilen tam bağımsız savunma sanayi hedefi doğrultusunda yüksek teknoloji ürünü silah sistemlerinin EFES-2024 Tatbikatı’nda başarıyla kullanıldığını belirten Aktürk, “Tatbikat kapsamında, yeni nesil Fırtına-2 ve Boran Obüsü, PARS OMTAS kuleli tekerlekli araç, araca monteli mayın tespit sistemi, KARGU hedefe yönlendirilebilen mühimmat sistemi, BAHA insansız hava aracı, TOGAN otonom döner kanatlı gözcü İHA sistemi, füzyon silah gece görüş dürbünü, MİLKAR taarruz sistemleri, C-70 termal silah nişangahı E- 60 termal silah dürbünü,
A-960 gündüz görüş dürbünü, A-600 gece görüş dürbünleri, silah tespit radarı, SERHAT ve ACAR radar sistemleri, İHTAR sistemi, şişirilebilir sahte tank ve sistemler, TB-3 İHA, helikopterden havadan tahliye platformu, MİKON mikro kamikaze dron, BOYGA havan mühimmatı taşıyan döner kanatlı İHA, MX-908 patlayıcı madde tespit cihazı, URGAN IP kamera sistemi, CADEX keskin nişancı tüfeği ve NIGHT FORCE ATACR silah üstü optik dürbün gibi çeşitli silah ve sistemler farklı şekillerde ve ilk defa atışlı bir tatbikatta kullanılmaktadır.” ifadelerini kullandı.
SAVUNMA SANAYİSİ
Tuğamiral Zeki Aktürk, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) yerli ve milli savunma sanayi ürünleriyle etkinlik ve caydırıcılığını artırma çalışmalarının devam ettiğini dile getirdi.
Bu bağlamda, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ziya Cemal Kadıoğlu‘nun 22 Mayıs’ta TUSAŞ tesislerini ziyaret ederek, Türkiye’nin ilk insanlı jet motorlu uçağı olan HÜRJET ile ilk uçuşu gerçekleştirdiğini anımsattı.
Ayrıca, Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın çeşitli miktarlarda T-70 genel maksat helikopterinin muayene ve kabul işlemlerinin tamamlandığını bildirdi.
SORULAR
Milli Savunma Bakanlığı (MSB) kaynakları, basın bilgilendirme toplantısında gazetecilerin sorularına cevap verdi.
Kaynaklar, PKK’nın Suriye’de gerçekleştirmeyi planladığı sözde yerel seçim hazırlıklarına ilişkin olarak, terör örgütünün üçüncü tarafların cesareti ve desteğiyle kendini meşrulaştırmaya çalıştığını, bu tür seçim çalışmalarının Suriye’nin toprak bütünlüğü açısından kabul edilemez olduğunu ve bölgede barışın sürdürülmesi açısından olumsuz etkiler doğurabileceğini ifade etti.
Ayrıca, Milli Güvenlik Kurulu (MGK) bildirisinde belirtildiği üzere, Irak ve Suriye’de toprakları işgal eden PKK/KCK-PYD/YPG’nin ve ona sağlanan desteğin bölgeden temizleneceği, milli güvenlik ve komşu ülkelerin toprak bütünlüğüne yönelik herhangi bir fiili duruma izin verilmeyeceği vurgulandı.
SORULAR
Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, Milli Savunma Komisyonunda görüşülen kanun değişiklik teklifine dair olarak, taslak kanun maddelerinin hâlâ Meclis’te Milli Savunma Komisyonunda görüşüldüğünü, taslakta makam ve görev unvanlarıyla ilgili beyanlar dışında sınırlama olmadığını, mevcut düzenlemeyle sadece geçici ve görev nedeniyle sahip olunan unvanların kullanımına sınırlama getirilmesinin amaçlandığını, taslağın henüz yasalaşmadığını ve bu aşamada tartışma yaratmanın faydasız olduğunu belirtti.
