ABD, Cuma günü Suriye ve Irak’ta 85 hedefe hava saldırıları düzenlemişti.
Saldırıların, Ürdün’de Suriye sınırındaki bir Amerikan üssüne 28 Ocak’ta düzenlenen ve 3 askerin öldüğü saldırıya misilleme olarak düzenlendiği açıklanmıştı.
ABD, İngiltere’yle birlikte Yemen’de de Husilere yönelik yeni hava saldırıları düzenlemişti.
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü; ABD’nin Irak, Suriye ve Yemen’deki saldırılarının İsrail’e destek anlamına geldiğini savundu, “Bu saldırılar sadece Siyonist rejimin hedeflerine ulaşmasına hizmet ediyor” dedi.
ABD ordusu, Suriye ve İran’daki saldırılarda ise İran Devrim Muhafızları’nın yurt dışındaki operasyonların yürüten Kudüs Gücü’nün hedef alındığını açıkladı.
Ayrıca saldırılarda dördü Suriye, üçü Irak’ta 7 noktada belirlenen hedeflerin vurulduğu, birçok savaş uçağının saldırılarda kullanıldığı, bazı uçakların ABD’den havalandıkları belirtildi.
Getty ImagesIrak ve Suriye’den ABD’ye tepki
Irak yetkilileri, ABD’nin saldırılarında, bazıları sivil en az 16 kişinin öldüğünü açıkladı ve saldırıların ?”bölge için feci sonuçlar doğurabileceği” uyarısında bulundu.
Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani’nin sözcüsü, ABD’nin saldırılarının ülkesinin egemenliğinin ihlali anlamına geldiğini, “Irak’ın ve bölgenin güvenliğini ve istikrarını olumsuz etkileyeceğini” söyledi.
Şam’den yapılan açıklamada da, “ABD’nin Suriye topraklarını işgali devam edemez” denildi.
Rusya ise “Barış ve güvenlik için tehdit oluşturuyor” dediği ABD’nin Suriye ve Irak’taki hava saldırıları sonrası, daimi üyesi olduğu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ni “acil” toplantıya çağırdı.
EPAABD Başkanı Joe Biden, ülkesinin “istediği zaman istediği yeri hedef alacağı” saldırılarının süreceğini söylemiş, “Ancak biz dünyada Orta Doğu’da ya da başka bir bölgede çatışma isteniyoruz” demişti.
ABD’de Cumhuriyetçiler ise Biden’ı, Ürdün’deki saldırıya “çok geç yanıt verdiği” gerekçesiyle eleştiriyor.
Beyaz Saray Ürdün’deki Amerikan üssüne düzenlenen saldırıdan İran destekli Hizbullah Tugayları’nı (Kataib Hizbullah) sorumlu tutmuştu.
Saldırıyı daha sonra Irak’ta İslami Direniş adlı örgüt üstlenmişti. Örgütün bünyesinde İran Devrim Muhafızları’nın silahlandırdığı, finanse ettiği ve eğittiği birçok milis gücünün bulunduğu sanılıyor.
Amerikalı yetkililer saldırıda kullanılan İHA’nın Rusya’ya satılanlara benzer İran yapımı olduğunu söylemiş, İran’dan yapılan açıklamada ise “Direniş gruplarının karar alma mekanizmalarında yokuz” denilmişti.
